20 Aralık 2011 Salı

YATAĞIMDAKİ SERSERİ-Sabrina Jeffries

  Büyük resmi görmek için tıklayınız... 
Orjinal Adı : A hellion in her bed
Yayınevi : Epsilon
Hikaye : 7/10
Erotizm : 8/10     
          Tam 1 sene aradan sonra serinin 2. kitabı nihayet yayınlandı. 3. kitap için umarım yine 1 sene beklemek zorunda kalmayız. Serinin ilk kitabı olan Bozulan Yeminler'den daha çok beğendiğimi söylemeliyim. Oliver ve Maria'ya bir türlü ısınamamıştım nedense.Konuya gelince, Lord  Jarret çocukken tüm zamanını bira fabrikasında geçirmiştir ancak anne babası trajik bir şekilde ölünce büyükannesi onu yatılı okula gitmeye zorlar. Okulu hiç sevmeyen Jarret kumar becerileri sayesinde okulda bir yer edinir.30'lu yaşlara geldiğinde gelirini kumardan kazanmaktadır ancak büyükannesi hastalandığı için  bira fabrikasını bir müddet işletemeyecek hale gelir ve Jarret'la bir anlaşma yapar. Eğer bira fabrikasını işletirse evlilik ültimatomundan muaf olacaktır. 
         Annabel Lake aileden kalan bira fabrikasını zar zor ayakta tutmaya çalışmaktadır. Hindistan pazarından çok para kazanacağını düşünerek Jarret' la iş ortağı olmak istemektedir. Tabii ki Jarret bu fikirden hoşlanmaz ancak bir bahse girerler. Eğer Annabel kazanırsa beraber Hindistan pazarına gireceklerdir, Jarret kazanırsa Annabel onunla bir gece geçirecektir. Herkesin beklentisinin aksi olur ve Annabel kazanır.Jarret Annabel'den ilk baştan beri etkilenir ancak tipik birine bağlanma korkusu yüzünden (ki bu korku birçok kitapta işlenmiş olup bir klişe haline gelmiştir) duygularını açıklayamaz. Annabel ise 30 yaşına gelmiş olmasına rağmen geçmişteki bir sırrı yüzünden evliliği düşünmemektedir. 
          Yazar bu iki karakter arasındaki kimyayı iyi tutturmuş. Diyaloglar akıcı sıkılmadan okuyorsunuz.  Boş zamanlarda okunabilecek ortalamanın üstü bir roman.

romantik zamanlar

19 Aralık 2011 Pazartesi

O GECENİN ARDINDAN-Linda Howard

Büyük resmi görmek için tıklayınız...
Orjinal Adı :  After that night
Yayınevi : Epsilon
Hikaye : 9/10
Erotizm : 8/10

      Sıkı bir Linda Howard hayranı olarak hemen hemen tüm kitaplarını okuduğumu söyleyebilirim.O gecenin ardından kitabı okumuş olduğum en iyi LH kitabı olmasının yanında ayrıca favori kitaplarımın başındadır. Kitabın konusuna gelince küçük bir kasabada ailesiyle yaşayan Faith adlı bir genç kızımız var.Annesi ve ablası kasabanın sürtüğü, babası tembel bir alkolik, erkek kardeşleri problem yaratıcı olmasından dolayı  ailesi kasaba tarafından dışlanmaktadır.Bir de her romantik kitapta olduğu gibi esas oğlanımız var : Gray.Kendisi okul futbol takımının gözdesi,zengin, yakışıklı...vs. Kasabadaki çoğu kız gibi Faith de Gary hayranı.Bu arada Gray'in babasının Faith'in annesi ile ilişkisi var.Bu ilişki sayesinde Faith'in ailesi Gary'in babasına ait bir evde kira ödemeden yaşamaktadırlar. Faith için hayat kitaba da adını veren O GECE'ye kadar monoton bir şekilde devam eder.Faith'in annesi ile Gray'in babası kimseye tek bir söz etmeden kaybolurlar.Bunun üzerine herkes onların beraber kaçtıklarını düşünür.Gray bunu öğrenince Faith ve ailesini O GECE evden polis zoruyla atar.Bu olay hayatındaki en küçük düşürücü an olarak Faith'in hafızasına kazınır.Yaklaşık 10 sene sonra Faith artık bir iş kadınıdır ve annesinin Gary'in babası ile kaçmadığını öğrenerek olayların iç yüzünü araştırmak üzere kasabaya geri döner.Fakat Gray ,Faith'in kasabadan gitmesini sağlamak için elinden geleni yapacaktır.
       Kitap çok akıcı ve LH ın diğer kitapları gibi romantik aksiyon kategorisinde.Özellikle Faith ve Gray'in artık rol yapmayıp birbirlerine duygularını (sevişme sırasında) açıkladıkları sahneler çok başarılı.Birbirleri arasındaki o tutkuyu yazar çok iyi anlatmış.Sadece LH hayranları için değil tüm romantik kitap severler için şiddetle tavsiye ederim.

romantik zamanlar

ÇİRKİNİN AŞIĞI-Elizabeth Hoyt

Orjinal Adı : The Raven Prince 
Yayınevi : Pegasus
Hikaye : 8/10
Erotizm : 9/10

      Yazarın Prens serisinin ilk ve en iyi olan kitabı. Anna,  ölmüş olan kocasının annesiyle beraber küçük bir kasabada yaşayan ve geçimini zar zor sağlayan dul bir kadındır. Yeni kazanç yolları ararken kasabaya yerleşen Lord Edward' ın sekreter aradığını öğrenir. Lord gençliğinde çiçek hastalığı yüzünden tüm ailesini kaybetmiştir ve cildinde hala bu hastalığın izlerini taşıyan kibirli ve lafını sakınmayan bir adamdır. Bu özellikleri yüzünden sık sık sekreterleri istifa eder. Anna bu göreve talip olur ve Lord ile beraber çalışmaya başlar. Zaman geçtikçe aralarındaki çekim karşı konulmaz bir hal alır. Ancak Lordun evlendiğinde çocuk istemesi ve Anna' nın muhtemelen kısır oluşu biraraya gelmelerini engellemektedir.
    Yazarın okuduğum bu ilk kitabı, akıcı ve sürükleyiciydi. Maalesef serinin diğer kitapları hakkında aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Kuzgun Prens'ten alıntılar kitaba ayrı bir masalsı hava katmış. Kitabın ortalarında Edward ve Anna' nın genelevde sevişme sahneleri şimdiye kadar bir kitapta okuduğum en ateşli sahneler. Erotizm okumak sizi rahatsız etmiyorsa sırf bu sahneler için bile kitabı okuyun derim. Sadece sonlara doğru Anna' nın karasızlıkları ve şantajcıya karşı pısırık davranışı biraz YETER dedirtiyor. Bunun haricinde romantik severlerin kaçırmaması gereken bir kitap. 

romantik zamanlar